29 Aralık 2006
26 Aralık 2006
24 Aralık 2006
Yalancı Yarim Dizisi - Merve Sevi Röportajı
Eğitim...
Tiyatro okuyorsun bildiğimiz kadarıyla...
Doğru biliyorsunuz efendim. Hemen genişleteyim. Yeditepe Üniversitesi'nde Tiyatro okuyorum. Bu yıl 1'e geçtim. Ama gidemiyorum, çalıştığım için. Geçen yıl kazandırdım ama dondurdum.
Üniversiteyi bitirdikten sonra da okumaya devam edecek misin yoksa sadece oyunculuk mu ?
Tabii ki. İkiside olacak. Kontrollü bir hayatın olduğu sürece ikisini birden yapabilirsin. Çünkü benim yapığım mesleğin her zaman eğitim alınabilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Kaç yaşına gelirsen gel bir şekilde "oldum" diyemem.
Yalancı Yarim...
Yalancı Yarim'de oynamayı neden kabul ettin ?
Hikayeyi çok beğendim.
Kısa gibi görünen oyunculuk geçmişine bir başrolle devam ediyorsun. Hem de dizide oynayanların birçoğu gayet tecrübeli sanatçılar. Neler hissediyorsun bu anlamda ?
Bunun yaşla ilgili oldugunu düşünmüyorum. Kimisi belli bir yaşa gelir ama bu benim için böyle olmadı. Karşımdaki yapımcı da böyle düşünmedi Bana inandılar. Çok da güzel oldu. Dizideki diğer oyunculara gelince; büyük ustalarla çalışıyoruz: Bülen kayabaş, Ayşe kökçü , Ünal Gümüş,. Hepsi çok başarılı, büyükler, dedem yaşındalar nerdeyse. Tabii ki bir çok şey öğreniyorum ve hepsi şu an da çok iyi olduğumu söylüyorlar. Onlar benim için çok değerli gerçekten.
Sette Yaşadığın espirili bir anı paylaşır mısın ?
Eğer Çalışma saati 18.00'i geçiyorsa, herkez bitmiş okeye dönmüş olabiliyor. Sufle verirken farklı kelimeler çıkabiliyor insanların ağzından. Dil sürçmeleri olabiliyor. Bir kere şöyle bir şey oldu: Bizim araba satılacak arabaya bakmaya gelen bir adam arabanın içinde, bizde giden arabaya bakıyoruz böyle arkasından şimdi kayıttayken yönetmenimiz biz sesli çekmediğimiz için mizansen verebiliyor. Şöyle yapın böyle yapın diyebiliyor.Arabanın içindeki adam da, hani satın alacağınız arabaya şöyle bir bakarsınız ya, adam da içine oturmuş, koltukla oynayın dedi yönetmenimiz. Ama biz kayıttayız yani bizim asla durumu bozma gibi bir lüksümüz yok. Adam arabayı sallamaya başladı aniden. Önümümğüzde sallanan bir araba O an kopmuştum mesela. Beyfendi figürandı ve çok komikti, kırdı arabayı nerdeyse.
Barış Akarsu...
Peki bir taraftan da, başrol ortağın, bir şarkıcı ve oyunculuk tecrübesi olmayan bir kişi. Barış Akarsu'yu Oyunculukta beğeniyor musun ?
Kısmen diyelim. Artık gerçekten sorduğun her sorunun altında sinema televizyonun gerçekleri yatıyor bana göre. Yani her güzel bakan oyuncu olmuş. Çık şimdi sokağa herkez bakar yani; mölüm mölüm de bakar, güzelde bakar çünkü her kesim farklı istanbul'da. Kırsalı da var, şehir magandası da var, her şey var. Hepsinin kendi içinde yaşadığı bir romantizm var. Şarkıcıların oyuncu olma olayı da, Aşk Oyunu'ndan geliyor herhalde. Kısmen Başarılı buluyorum. Yapıyor çocuk işte, yapabildiği kadar yapıyor yani.
Kolay iletişim kurabiliyor musunuz ?
İletişim kurmaya çalışmıyorum. Ben profesyonelim. Sete giderim, set saati falan her şey matematikseldir bende.
Rolünüzü canlandırırken, iletişim kurabiliyor musunuz?
Ben kendi üzerime düşen görevi yapıyorum. Zorlandığı noktada, o onun kendi problemi ama kendimi zorlayacak pozisyona kimseyi getirttirmem. Öyle bir durum var.
Didem Yani Melisa ile aranız nasıl ?
DidemLe Çok iyi arkadaşım. Hatta bu akşam doğum günü var. Ona gideceğim. Çok sempatik çok şirin bir kız. Orada tanıştık ama çok sevdim. Gerçi benden büyük bayağı büyük 28 yaşında. Bende öğrenince çok şaşırmıştım.
Barış Akarsu'yla aranda biraz sorun var gibi görünüyor?
Sorun değilde ben işime kişisel düşüncelerimi karıştırmayan insanım. Oraya gittiğim anda, Naz'ım. Naz'ın saçı, Naz'ın kostümü... Ben onların elindeyim. Sadece bende olan şey yetenek ve oyunculuk kabiliyeti. Onun göstermeye çalışıyorum. Ben çuval da giysem oynarım.
Karşı Taraf işime şahsi düşünelerini karıştırdığı için mi böyle düşünüyorsun?
Karşı taraf zaten bir şarkıcı, oyuncu değil. Bir oyuncu gibi düşünemez. Bunu ona anlattılar tabii ki daha öncesinde ama anlamak istemek var, birde istememek... Tamamen onun sorunu. Onun kişiliği hakkında da bir şey söylemek istemiyorum çünkü Barış; sonuçta dürüst, iyi bir çocuk temiz kalpli bir insan ama bunun işle bir alakası yok.
Özel Hayat...
Özel hayatın ne durumda? varmı gönlünü çelen biri?
EveT var. Aşığım ben şu an
Nasıl bir insan?
Çok Hoş Bir insan Onun hakkında ne söyleyebilirim? Gayet yakışıklı gayet hoş.
Nasıl etkilendin ne oldu da etkilendin?
İşte o anı anlatamassın ya. Baktım ve etkilendim. Daha önceden de tanışıyorduk zaten ama her zaman arkadaşlığımız özel anlamdaydı. Yani hiçbir zaman ah canım sen benim dostumsun olmadı.
Vakit bulabiliyor musunuz buluşmaya?
Evet buluyoruz. Yani kendisi çok beni sıkan bir insan değil. Gayet makul bir erkek. O yüzden sorun olmuyor.
Peki senin hayatına girecek erkeğin özellikleri nedir ?
Fizik çok önemlidir. Önceden buna dikkat etmezdim ama artık etmeye başladım çünkü şu anki erkek arkadaşım her anlamda beni taşıyabilecek bir insan. Dürüst olması çok önemli. Yalan söylediği an biter. Bir daha güvenemem. Heh, süpriz yapacaksa yalan söyleyebilir.
Bu durumda seninde karşı tarafa söylememen gerekiyor.
Tabii ki her şey karşılıklı.
Kıskanç olması hoşuna gider mi?
Kıskanabilir de beni sıkmadan. Aşırı derecede bir kıskançlığa asla tahammül edemem.
Kişilik...
Dizide hırçın ve şimarık bir kızsın... Gerçek hayatta nasılsın, insan ayrımı yapar mısın? Çabuk sinirlenir misin?
Çok çabuk, çok küçük şeylere sinirlenebilirim. Geçenler de dürüm lavaşı kıtır kıtır olmuş, üstüme başıma ekmekler, yağlar dökülünce bir anda kan beynime sıçradı. Ve sinirlendiğim şey alt üstü bir dürüm, yemek yani. Her şey iyi olsun istiyorum. ben iyi yapıyorum, onlarda iyi yapsınlar. Ama insan ayrımım yoktur, çünkü herkesin bir yaşam koşulu var. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. Tepe taklak gidiverirsin yoksa. Naz gibi gaddar da değilim, mümkün değil. İnsani duyguları gelişmiş bir varlığım. Kötülüğü şuradan geliyor. Günümüzde şoförüne aşık olan patron yoktur. Onunda siniri oradan kaynaklanıyor. Adam japonca konuşuyor karşısında çellosunu akort ediyor, hani sen kimsin diyor.
Fun Club ve Sevenleri...
Bir Fan Club kurmuşlar galiba senin adına. Sen de katılım Gösteriyor musun?
Ben uzun zamandan beri, diziye başladığım dönemden beri gösteremiyorum ama önceden tabii hepsiyle konuşuyordum. Kimin Yaptığını biliyorum. İnternet üzerinden araştırmalarım var, tanıyorum.
Ordaki seni sevenlere bir mesaj iletmek ister misin?
Evet. Hepsi çok seviyeli konuşuyorlar. Diziyi izliyorlar, neler istediklerini söylüyorlar, beklentilerini söylüyorlar. Olumsuz hiçbirşey yok şu an da güzel gidiyor.
Seni sevenler, tanıyanlar sana nasıl sesleniyor? İlginç anekdotlar var mı ?
Yok. Hiç taciz edilmem mesela. Kimse arkamdan "pissht yavrum" diye bağırmaz çünkü Naz'la Merve Sevi'nin arasındaki farkı iyi yaşatıyorum seyricime, bunu biliyorlar. Ben bu Koskoca gözlüklerimi takıp, ayağıma Converse'lerle sokaklarda koşuştururken beni kimse tanımıyor.
Güzellik...
Aslında Bu dizi ile birlikte vücudunu formda, cildini de oldukça bakımlı gördük...
Şu an da bulunduğumuz mekandaki olanaklar ve kişiler benim bu hale gelmem de yardımcı oldular. Ben, Sharpe Master'a ilk geldiğimde vücudumdaki bazı bölgelerde yağlanmalar vardı. Techni Spa uygulandı. Bölgesel olarak sıkılaştırıcı ve biçimlendirici bir yöntem. Sonra Confort Zone ürünleri ile Vücudunuma peeling uygulanıp, lekesiz yumuşak ve pürüssüz bir tene kavuşmamda yardımcı oldular. Bir de bu işlemlerden sonra tüm vücuda el masajı yapılıyor. Son olarak da yüzüm için Guıunot ürünlerini kullanmaya başladım ki derinlemesine temizlik ile cildim son günlerde pırıl pırıl.
Makyajla aran nasıl?
Hiç yok
Dizide Mecburen kullanmak zorundasın...
Mecburen kullanmak zorundayım. Zaten orada yapılan makyaj suratıma yeteri kadar zarar vermiş. Burun etrafımda kılcal damar çatlamalarım olmuş. Uzmanımız Gülçin Hanım'ın, bana yazdığı bir takım ürünler var, şu an onları kullanıyorum
Günlük hayatında yapman gerekirse nasıl makyaj yaparsın?
Rimel, Göz kalemi, Belki bir allık bir parlatıcı. daha ne kaldı diye soracaksın şimdi
Sonuçta kalıp gibi çıkanlarda var... Saçlarına Kakül kestirmişsin. Bu dizi için alınmış bir karar mıydı?
Dizi için alınan bir karardı.
Oldukçada bakımlı görünüyor. Özel bir saç bakım sırrın var mı ?
Özel bir saç bakım sırrım yok. Yani kesimi, fönü ve benim saçımın cinsiyle alakalı bir canlılığı söz konusu. Yıllardan beri aynı kremimi aynı şampuanım kullanıyorum. Belki ondan gelen bir şeydir. Sürekli değişim yaptığın zaman saça zarar verir ya...
Eğlencelik...
Merve, senin sesin nasıl?
Şarkı söylemek adına mı ? Çok güzel şarkı söylerim. Söyleyeyiö mi? Tabii ki kötü yani... Kaçarsın burdan yani...
Sen son zmanalarda kimleri beğenerek dinliyorsun?
Serdar Ortaç, Hande yener, Demet akalın, birde Eylem. Eylem'in kasedi süper olmuş. Her gün dinlemem lazım, dans ediyorum kızın şarkılarında.
Lise yıllarından bir itirafta bulunabilir misin?
Öğle arasında kapının önünde tanımadığım bir adam çiçek yollamıştı. İtiraf mı bu bilemiyorum, tanıyorum.
Kim olduğunu da bulamadın...
Bulamadım tabii. Okula yollamış cesarete bak yani, okulu biliyor ama evi bilmiyor.
Batıl inançların var mı ?
Vardır, terlik ters durunca rahat duramam. O düz duracak. Terlik neden düz durunca iyi hissediyorum kendimi bilmiyorum ama düz durması lazım.
Tiyatro okuyorsun bildiğimiz kadarıyla...
Doğru biliyorsunuz efendim. Hemen genişleteyim. Yeditepe Üniversitesi'nde Tiyatro okuyorum. Bu yıl 1'e geçtim. Ama gidemiyorum, çalıştığım için. Geçen yıl kazandırdım ama dondurdum.
Üniversiteyi bitirdikten sonra da okumaya devam edecek misin yoksa sadece oyunculuk mu ?
Tabii ki. İkiside olacak. Kontrollü bir hayatın olduğu sürece ikisini birden yapabilirsin. Çünkü benim yapığım mesleğin her zaman eğitim alınabilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Kaç yaşına gelirsen gel bir şekilde "oldum" diyemem.
Yalancı Yarim...
Yalancı Yarim'de oynamayı neden kabul ettin ?
Hikayeyi çok beğendim.
Kısa gibi görünen oyunculuk geçmişine bir başrolle devam ediyorsun. Hem de dizide oynayanların birçoğu gayet tecrübeli sanatçılar. Neler hissediyorsun bu anlamda ?
Bunun yaşla ilgili oldugunu düşünmüyorum. Kimisi belli bir yaşa gelir ama bu benim için böyle olmadı. Karşımdaki yapımcı da böyle düşünmedi Bana inandılar. Çok da güzel oldu. Dizideki diğer oyunculara gelince; büyük ustalarla çalışıyoruz: Bülen kayabaş, Ayşe kökçü , Ünal Gümüş,. Hepsi çok başarılı, büyükler, dedem yaşındalar nerdeyse. Tabii ki bir çok şey öğreniyorum ve hepsi şu an da çok iyi olduğumu söylüyorlar. Onlar benim için çok değerli gerçekten.
Sette Yaşadığın espirili bir anı paylaşır mısın ?
Eğer Çalışma saati 18.00'i geçiyorsa, herkez bitmiş okeye dönmüş olabiliyor. Sufle verirken farklı kelimeler çıkabiliyor insanların ağzından. Dil sürçmeleri olabiliyor. Bir kere şöyle bir şey oldu: Bizim araba satılacak arabaya bakmaya gelen bir adam arabanın içinde, bizde giden arabaya bakıyoruz böyle arkasından şimdi kayıttayken yönetmenimiz biz sesli çekmediğimiz için mizansen verebiliyor. Şöyle yapın böyle yapın diyebiliyor.Arabanın içindeki adam da, hani satın alacağınız arabaya şöyle bir bakarsınız ya, adam da içine oturmuş, koltukla oynayın dedi yönetmenimiz. Ama biz kayıttayız yani bizim asla durumu bozma gibi bir lüksümüz yok. Adam arabayı sallamaya başladı aniden. Önümümğüzde sallanan bir araba O an kopmuştum mesela. Beyfendi figürandı ve çok komikti, kırdı arabayı nerdeyse.
Barış Akarsu...
Peki bir taraftan da, başrol ortağın, bir şarkıcı ve oyunculuk tecrübesi olmayan bir kişi. Barış Akarsu'yu Oyunculukta beğeniyor musun ?
Kısmen diyelim. Artık gerçekten sorduğun her sorunun altında sinema televizyonun gerçekleri yatıyor bana göre. Yani her güzel bakan oyuncu olmuş. Çık şimdi sokağa herkez bakar yani; mölüm mölüm de bakar, güzelde bakar çünkü her kesim farklı istanbul'da. Kırsalı da var, şehir magandası da var, her şey var. Hepsinin kendi içinde yaşadığı bir romantizm var. Şarkıcıların oyuncu olma olayı da, Aşk Oyunu'ndan geliyor herhalde. Kısmen Başarılı buluyorum. Yapıyor çocuk işte, yapabildiği kadar yapıyor yani.
Kolay iletişim kurabiliyor musunuz ?
İletişim kurmaya çalışmıyorum. Ben profesyonelim. Sete giderim, set saati falan her şey matematikseldir bende.
Rolünüzü canlandırırken, iletişim kurabiliyor musunuz?
Ben kendi üzerime düşen görevi yapıyorum. Zorlandığı noktada, o onun kendi problemi ama kendimi zorlayacak pozisyona kimseyi getirttirmem. Öyle bir durum var.
Didem Yani Melisa ile aranız nasıl ?
DidemLe Çok iyi arkadaşım. Hatta bu akşam doğum günü var. Ona gideceğim. Çok sempatik çok şirin bir kız. Orada tanıştık ama çok sevdim. Gerçi benden büyük bayağı büyük 28 yaşında. Bende öğrenince çok şaşırmıştım.
Barış Akarsu'yla aranda biraz sorun var gibi görünüyor?
Sorun değilde ben işime kişisel düşüncelerimi karıştırmayan insanım. Oraya gittiğim anda, Naz'ım. Naz'ın saçı, Naz'ın kostümü... Ben onların elindeyim. Sadece bende olan şey yetenek ve oyunculuk kabiliyeti. Onun göstermeye çalışıyorum. Ben çuval da giysem oynarım.
Karşı Taraf işime şahsi düşünelerini karıştırdığı için mi böyle düşünüyorsun?
Karşı taraf zaten bir şarkıcı, oyuncu değil. Bir oyuncu gibi düşünemez. Bunu ona anlattılar tabii ki daha öncesinde ama anlamak istemek var, birde istememek... Tamamen onun sorunu. Onun kişiliği hakkında da bir şey söylemek istemiyorum çünkü Barış; sonuçta dürüst, iyi bir çocuk temiz kalpli bir insan ama bunun işle bir alakası yok.
Özel Hayat...
Özel hayatın ne durumda? varmı gönlünü çelen biri?
EveT var. Aşığım ben şu an
Nasıl bir insan?
Çok Hoş Bir insan Onun hakkında ne söyleyebilirim? Gayet yakışıklı gayet hoş.
Nasıl etkilendin ne oldu da etkilendin?
İşte o anı anlatamassın ya. Baktım ve etkilendim. Daha önceden de tanışıyorduk zaten ama her zaman arkadaşlığımız özel anlamdaydı. Yani hiçbir zaman ah canım sen benim dostumsun olmadı.
Vakit bulabiliyor musunuz buluşmaya?
Evet buluyoruz. Yani kendisi çok beni sıkan bir insan değil. Gayet makul bir erkek. O yüzden sorun olmuyor.
Peki senin hayatına girecek erkeğin özellikleri nedir ?
Fizik çok önemlidir. Önceden buna dikkat etmezdim ama artık etmeye başladım çünkü şu anki erkek arkadaşım her anlamda beni taşıyabilecek bir insan. Dürüst olması çok önemli. Yalan söylediği an biter. Bir daha güvenemem. Heh, süpriz yapacaksa yalan söyleyebilir.
Bu durumda seninde karşı tarafa söylememen gerekiyor.
Tabii ki her şey karşılıklı.
Kıskanç olması hoşuna gider mi?
Kıskanabilir de beni sıkmadan. Aşırı derecede bir kıskançlığa asla tahammül edemem.
Kişilik...
Dizide hırçın ve şimarık bir kızsın... Gerçek hayatta nasılsın, insan ayrımı yapar mısın? Çabuk sinirlenir misin?
Çok çabuk, çok küçük şeylere sinirlenebilirim. Geçenler de dürüm lavaşı kıtır kıtır olmuş, üstüme başıma ekmekler, yağlar dökülünce bir anda kan beynime sıçradı. Ve sinirlendiğim şey alt üstü bir dürüm, yemek yani. Her şey iyi olsun istiyorum. ben iyi yapıyorum, onlarda iyi yapsınlar. Ama insan ayrımım yoktur, çünkü herkesin bir yaşam koşulu var. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. Tepe taklak gidiverirsin yoksa. Naz gibi gaddar da değilim, mümkün değil. İnsani duyguları gelişmiş bir varlığım. Kötülüğü şuradan geliyor. Günümüzde şoförüne aşık olan patron yoktur. Onunda siniri oradan kaynaklanıyor. Adam japonca konuşuyor karşısında çellosunu akort ediyor, hani sen kimsin diyor.
Fun Club ve Sevenleri...
Bir Fan Club kurmuşlar galiba senin adına. Sen de katılım Gösteriyor musun?
Ben uzun zamandan beri, diziye başladığım dönemden beri gösteremiyorum ama önceden tabii hepsiyle konuşuyordum. Kimin Yaptığını biliyorum. İnternet üzerinden araştırmalarım var, tanıyorum.
Ordaki seni sevenlere bir mesaj iletmek ister misin?
Evet. Hepsi çok seviyeli konuşuyorlar. Diziyi izliyorlar, neler istediklerini söylüyorlar, beklentilerini söylüyorlar. Olumsuz hiçbirşey yok şu an da güzel gidiyor.
Seni sevenler, tanıyanlar sana nasıl sesleniyor? İlginç anekdotlar var mı ?
Yok. Hiç taciz edilmem mesela. Kimse arkamdan "pissht yavrum" diye bağırmaz çünkü Naz'la Merve Sevi'nin arasındaki farkı iyi yaşatıyorum seyricime, bunu biliyorlar. Ben bu Koskoca gözlüklerimi takıp, ayağıma Converse'lerle sokaklarda koşuştururken beni kimse tanımıyor.
Güzellik...
Aslında Bu dizi ile birlikte vücudunu formda, cildini de oldukça bakımlı gördük...
Şu an da bulunduğumuz mekandaki olanaklar ve kişiler benim bu hale gelmem de yardımcı oldular. Ben, Sharpe Master'a ilk geldiğimde vücudumdaki bazı bölgelerde yağlanmalar vardı. Techni Spa uygulandı. Bölgesel olarak sıkılaştırıcı ve biçimlendirici bir yöntem. Sonra Confort Zone ürünleri ile Vücudunuma peeling uygulanıp, lekesiz yumuşak ve pürüssüz bir tene kavuşmamda yardımcı oldular. Bir de bu işlemlerden sonra tüm vücuda el masajı yapılıyor. Son olarak da yüzüm için Guıunot ürünlerini kullanmaya başladım ki derinlemesine temizlik ile cildim son günlerde pırıl pırıl.
Makyajla aran nasıl?
Hiç yok
Dizide Mecburen kullanmak zorundasın...
Mecburen kullanmak zorundayım. Zaten orada yapılan makyaj suratıma yeteri kadar zarar vermiş. Burun etrafımda kılcal damar çatlamalarım olmuş. Uzmanımız Gülçin Hanım'ın, bana yazdığı bir takım ürünler var, şu an onları kullanıyorum
Günlük hayatında yapman gerekirse nasıl makyaj yaparsın?
Rimel, Göz kalemi, Belki bir allık bir parlatıcı. daha ne kaldı diye soracaksın şimdi
Sonuçta kalıp gibi çıkanlarda var... Saçlarına Kakül kestirmişsin. Bu dizi için alınmış bir karar mıydı?
Dizi için alınan bir karardı.
Oldukçada bakımlı görünüyor. Özel bir saç bakım sırrın var mı ?
Özel bir saç bakım sırrım yok. Yani kesimi, fönü ve benim saçımın cinsiyle alakalı bir canlılığı söz konusu. Yıllardan beri aynı kremimi aynı şampuanım kullanıyorum. Belki ondan gelen bir şeydir. Sürekli değişim yaptığın zaman saça zarar verir ya...
Eğlencelik...
Merve, senin sesin nasıl?
Şarkı söylemek adına mı ? Çok güzel şarkı söylerim. Söyleyeyiö mi? Tabii ki kötü yani... Kaçarsın burdan yani...
Sen son zmanalarda kimleri beğenerek dinliyorsun?
Serdar Ortaç, Hande yener, Demet akalın, birde Eylem. Eylem'in kasedi süper olmuş. Her gün dinlemem lazım, dans ediyorum kızın şarkılarında.
Lise yıllarından bir itirafta bulunabilir misin?
Öğle arasında kapının önünde tanımadığım bir adam çiçek yollamıştı. İtiraf mı bu bilemiyorum, tanıyorum.
Kim olduğunu da bulamadın...
Bulamadım tabii. Okula yollamış cesarete bak yani, okulu biliyor ama evi bilmiyor.
Batıl inançların var mı ?
Vardır, terlik ters durunca rahat duramam. O düz duracak. Terlik neden düz durunca iyi hissediyorum kendimi bilmiyorum ama düz durması lazım.
Merve Sevi Röportaj
Ufakligimdan beri televizyon reklamlarina ayri bir ilgim var, Babam eve reklam kasetleri alir gelirmis =). Film izler gibi oturur reklamlari izlermisim. Buyuyunce de pek degismedi aslinda. Turkiye’deki son senemde Istanbul’un en koklu reklamcilik sirketlerinden Universal Pars McCann Ericsson’da kisa da olsa bir donem bulunmustum. Burada okulum bittikten sonra da cok ciddi olarak reklamcilik yapmayi dusunuyorum.
Son zamanlarda ekranlarda cok sik gordugum genc bir kiz vardi =). Samimi konusmasi, yetenegi, guler yuzu ve tabii ki guzelligiyle bir anda ilgi cekti. Daha 18 yasinda olmasina karsin gerceklestirdigi bir duzine produksiyon var. Sahsen benim dikkatimi en cok Emre Altug’la olan “Caramio” reklaminda cekmisti. Her neyse… Merve, reklamlarla girdigi bu sektore dizilerle devam ediyor ve gayet te basarili. Gectigimiz aylarda onunla bir roportaj yaptim anca duzenleyebildim. Buyrun muhabbet-i sefamiza =)
Lise 3’te okurken bir kac oneri ustune Istanbul’un en koklu casting ve modellik ajanslarindan biri olan ‘Nese Erbark Ajans’a kayit yaptiran Merve, cok gecmeden ilk isini bu sayede aliyor. Shubuo reklamlariyla TV sektorune ilk adimini atiyor. Sonrasi corap sokugu gibi. Bir anda yapimcilarin ilgi odagi haline geliyor ve teklifler geliyor ust uste. “Omuz Omuza”da Pinar Altug’un kucuk kardesi rolunde ilk dizi terubesini yasadiktan sonra artik ismi duyulur, bilinir bir oyuncu olur Merve. En buyuk basarisi (bana kalirsa) “Hayat Bilgisi” dizisinde cikti ortaya. Belki rol arkadaslarinin da asagi - yukari yasit olmasi ve dizide lisede okuyan genc bir kizi canlandirmasi (o zamanlar kendisi de lisedeydi) onun on plana cikmasinda buyuk rol oynadi. En buyuk amaci, idolu olan Turkan Soray kadar basarili olabilmek ve uzun yillar tiyatro – sahne sanatlarinda ses getiren projeler gerceklestirmek.
Tiyatro oyunculugunu butun diger gosteri sanatlarindan ayri tutuyor ve cok daha zor oldugunu belirtiyor;
-Televizyonda ya da sinemada izleyip “Aaaa ne kadar guzel oynamis” dedigimiz seyler aslinda defalarca cekilip iclerinden bir tanesini secerek olusuyor. En zoru ve makbulu tiyatro oyunculugu. En buyuk istegim kendimi bu yonde gelistirip iyi bir Tiyatro oyuncusu olmak.
Los Angeles ile ilgili sordugum bir soruya da;
-Kim istemez ki Hollywood’da projelerde bulunmayi? Daha cok erken bunun icin ama eminim ki bir gun bunu da basaracagim.
Diye cevap verdi. Bizim de en buyuk dilegimiz bu. Son zamanlarda bunun ornekleri de var. Turk Sinemasi buyuk gelisme icerisinde. Bunu inkar edenin oldugunu zannetmiyorum.
Kendi donemi ve kendi yaslarinda olan oyuncularla kendini bir tutmuyor ve onlar konusunda ise pek ic acici konusmadi acikcasi =). Pek disiplinli ve islerini ciddiye aldiklarini dusunmuyor. Bu isi “Amac” degil de “Arac” olarak kullandiklarini dusunuyor ve lafi orada kesiyor. Polemikle ugrasmak istemedigini soyledi. Iyi de etti =)
Ozel hayatiyla ilgili de samimi konustu. Benim konustugum sirada erkek arkadasi yoktu ve ustune basa basa soyledigi bir sey vardi;
-Her seyden once yaptigim is gelir.
-Zaten su ana kadar hic gercek aski yasamadim
diyordu.
“Pozitif” adinda gectigimiz yaz yayina giren bir dergide artik kose yazarligi da yapiyor Merve. Anlayacaginiz 10 parmakta 10 marifet. Dergi elime gecmedi daha. Eger okuma sansim olsaydi onun hakkinda da bir seyler yazmak istiyordum. Kismet degilmis. Bir bakima rakip sayiliriz artik Merve hanim.
Su anda Yeditepe Universitesi’nde oyunculuk egitimi aliyor ve kendini hep gelistiriyor. Gercekten TV’de goruldugu kadar pozitif, guler yuzlu cok sevimli ve cok guzel bir kiz Merve Sevi. Boyle yeteneklerin daha da cikmasi ve onlarin ileride Turk tiyatro ve sinemasini yuceltmeleri dilegiyle…
Merve’ye bu sicak tavirlarindan ve verdigi samimi cevaplardan dolayi tesekkur ediyorum. Umarim kendine koydugu butun hedefleri gerceklestirir. Fazlasiyla hakettigine inaniyorum.
Son zamanlarda ekranlarda cok sik gordugum genc bir kiz vardi =). Samimi konusmasi, yetenegi, guler yuzu ve tabii ki guzelligiyle bir anda ilgi cekti. Daha 18 yasinda olmasina karsin gerceklestirdigi bir duzine produksiyon var. Sahsen benim dikkatimi en cok Emre Altug’la olan “Caramio” reklaminda cekmisti. Her neyse… Merve, reklamlarla girdigi bu sektore dizilerle devam ediyor ve gayet te basarili. Gectigimiz aylarda onunla bir roportaj yaptim anca duzenleyebildim. Buyrun muhabbet-i sefamiza =)
Lise 3’te okurken bir kac oneri ustune Istanbul’un en koklu casting ve modellik ajanslarindan biri olan ‘Nese Erbark Ajans’a kayit yaptiran Merve, cok gecmeden ilk isini bu sayede aliyor. Shubuo reklamlariyla TV sektorune ilk adimini atiyor. Sonrasi corap sokugu gibi. Bir anda yapimcilarin ilgi odagi haline geliyor ve teklifler geliyor ust uste. “Omuz Omuza”da Pinar Altug’un kucuk kardesi rolunde ilk dizi terubesini yasadiktan sonra artik ismi duyulur, bilinir bir oyuncu olur Merve. En buyuk basarisi (bana kalirsa) “Hayat Bilgisi” dizisinde cikti ortaya. Belki rol arkadaslarinin da asagi - yukari yasit olmasi ve dizide lisede okuyan genc bir kizi canlandirmasi (o zamanlar kendisi de lisedeydi) onun on plana cikmasinda buyuk rol oynadi. En buyuk amaci, idolu olan Turkan Soray kadar basarili olabilmek ve uzun yillar tiyatro – sahne sanatlarinda ses getiren projeler gerceklestirmek.
Tiyatro oyunculugunu butun diger gosteri sanatlarindan ayri tutuyor ve cok daha zor oldugunu belirtiyor;
-Televizyonda ya da sinemada izleyip “Aaaa ne kadar guzel oynamis” dedigimiz seyler aslinda defalarca cekilip iclerinden bir tanesini secerek olusuyor. En zoru ve makbulu tiyatro oyunculugu. En buyuk istegim kendimi bu yonde gelistirip iyi bir Tiyatro oyuncusu olmak.
Los Angeles ile ilgili sordugum bir soruya da;
-Kim istemez ki Hollywood’da projelerde bulunmayi? Daha cok erken bunun icin ama eminim ki bir gun bunu da basaracagim.
Diye cevap verdi. Bizim de en buyuk dilegimiz bu. Son zamanlarda bunun ornekleri de var. Turk Sinemasi buyuk gelisme icerisinde. Bunu inkar edenin oldugunu zannetmiyorum.
Kendi donemi ve kendi yaslarinda olan oyuncularla kendini bir tutmuyor ve onlar konusunda ise pek ic acici konusmadi acikcasi =). Pek disiplinli ve islerini ciddiye aldiklarini dusunmuyor. Bu isi “Amac” degil de “Arac” olarak kullandiklarini dusunuyor ve lafi orada kesiyor. Polemikle ugrasmak istemedigini soyledi. Iyi de etti =)
Ozel hayatiyla ilgili de samimi konustu. Benim konustugum sirada erkek arkadasi yoktu ve ustune basa basa soyledigi bir sey vardi;
-Her seyden once yaptigim is gelir.
-Zaten su ana kadar hic gercek aski yasamadim
diyordu.
“Pozitif” adinda gectigimiz yaz yayina giren bir dergide artik kose yazarligi da yapiyor Merve. Anlayacaginiz 10 parmakta 10 marifet. Dergi elime gecmedi daha. Eger okuma sansim olsaydi onun hakkinda da bir seyler yazmak istiyordum. Kismet degilmis. Bir bakima rakip sayiliriz artik Merve hanim.
Su anda Yeditepe Universitesi’nde oyunculuk egitimi aliyor ve kendini hep gelistiriyor. Gercekten TV’de goruldugu kadar pozitif, guler yuzlu cok sevimli ve cok guzel bir kiz Merve Sevi. Boyle yeteneklerin daha da cikmasi ve onlarin ileride Turk tiyatro ve sinemasini yuceltmeleri dilegiyle…
Merve’ye bu sicak tavirlarindan ve verdigi samimi cevaplardan dolayi tesekkur ediyorum. Umarim kendine koydugu butun hedefleri gerceklestirir. Fazlasiyla hakettigine inaniyorum.